28 Aralık 2010 Salı

Yeniden NONTVSPOR !



28.Temmuz.2010’da başlamışız bu kampanyaya. İlk blog yazıları bu tarihte, belki de bir iki gün öncesinde twitter’da başlamış olabiliriz, önemli değil. Önemli olan üzerinden bu kadar geçen zamanda ne değiştiği.

Ntvspor cephesinde değişen bir şey yok. Hep aynılar. Hep aynı yönden ve aynı renk gözlüklerle bakmaya devam ediyorlar. Ama bizde değişen bir şeyler var. Kampanya başladığında henüz lig başlamamıştı, henüz takımımızın derdine düşmemiştik. Nontvspor üzerine de başka şeyler üzerine de eğilebiliyorduk. Sonra lig başladı ve aynı sırada işler de kötü gitmeye.

Ama yine de “ntvspor izleyicisiyle buluşuyor” toplantısı sırasında takım toparlanmış, üst üste 4. galibiyetini almıştı. Biz dertlerimizi o gün Fuat Akdağ’a da Haluk Yürekli’ye de anlatmıştık. Bizi anladıklarını daha hassas davranacaklarını hissetmiştik. Doğrusu kısa süre böyle de oldu.

Ama ilerleyen haftalarda takım iyice kötü gitmeye başladı. Yenilgiler arka arkaya gelmeye başladı. Rijkaard gitti, yönetim karıştı. Alelacele Hagi göreve getirildi. Hagi’nin göreve getirilmesi sırasında bir sürü haber dolaştı ortalıkta. Yönetimden doğru dürüst açıklama gelmedi.

Bu sırada Galatasaray taraftarı olan bizler takımın derdine düştük. Bir çoğumuz gazete okumayı, tv izlemeyi bıraktı. Galatasaray Sözlük’te girilen entry sayısı düştü, bir çok yazar birbiriyle kavga etmeleri yüzünden sözlükten ya atıldı ya da kendileri bıraktı.

İşte bu sırada Ntvspor gibi Hürriyet gibi Fenerbahçeliliği tescilli yayın organları işlerini yapmaya devam etti.

Ama şimdi devre arası. Artık zamanımız var. Artık Ntvspor’a da, Hürriyet’e de ayıracak zamanımız var.

Biz NONTVSPOR’u Ntvspor izlenmesin diye başlatmadık. Ntvspor, Fenerbahçe yanlısı yayınlarından vazgeçsin diye başlattık. Bunu da hem yazılarımızda hem de yüzyüze çok net ve açık şekilde anlattık. Ama hiçbir değişiklik olmadı.

Dertlerimiz şunlardı:
 Bir tane bile Galatasaraylı yorumcu bulunmaması, Galatasaray muhabiri Özgür Buzbaş’ın Fenerbahçeli olması (Özgür Buzbaş’la ilgisi yok konunun, kişisel olarak beğeniyorum kendisini) , Rıdvan Dilmen’in aşırı Fenerbahçeyi kollayan yorumlar yapması, Mehmet Demirkol’un Fenerbahçe’ye başka Galatasaray’a başka bakmaya ısrarla devam etmesi.

Hiçbir şey değişmedi. Hatta şöyle örnekler de gördük:
En yakın zamanda gerçekleşeni bugün oldu. Mehmet Demirkol, yarın oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe maçının seyircisiz oynanması gerektiğini söyledi. Maç bizim sahamızda, rakip taraftar olmayacak ama maç seyircisiz oynansın. Süper fikir, bizim niye daha önce aklımıza gelmedi.
Devam ediyorum,
Mehmet Demirkol geçenlerde  Aziz Yıldırım’ın Sivasspor maçının devre arasında hakem odasını basma  haberini pas geçip o maçta Fenerbahçe’nin verilmediğini iddia ettiği penaltı pozisyonunu uzun uzun konuştuğunu da gördük.
Örnekleri çoğaltacağım.
Galatasaray Karpaty Lviv deplasmanına gitmeden önce Milliyet Gazetesinde abuk sabuk bir haber çıktı. Karpaty’nin tesislerinin döküldüğü, kaleci eldivenlerinin bile delik olduğu yazıldı. Spor Servisi programında bu haber doğru kabul edildi, uzun uzun konuşuldu. Bu haber de, bunun üzerinde araştırmadan konuşanların  tek bir amacı olabilir; Galatasaray’a rakibi üzerinden vurmak. Ama işte takım oradan turu kaybedip geldiği için biz de unuttuk bunu.

Yine Mehmet Demirkol, geldiği günden beri” Hagi teknik direktör değil” diyor. Bu fikrini destekleyecek her şeyi de kullanmak için uğraşıyor. Mesela 26 Kasım 2010’daki programda bir gazetede Lucescu’nun ağzından yapılan haberde “hiçbir hoca kendi kurmadığı takımda başarılı olamaz” sözünü Hagi kendisi söylemiş gibi yorumlayıp “böyle bir şeyi kabul eden çaresiz teknik direktördür” dedi.
Rıdvan Dilmen ise bildiğimiz gibi.

Not Defteri programındaki konuklar : Acun Ilıcalı, Emre Belözoğlu.

Haber Bültenlerinde Spor Servisi’nde U17 maçındaki olayları ne kadar iştahla konuştular öyle yahu. Tamam büyük bir olay ve küçücük çocukların dövülmesinin kesinlikle savunulacak yanı yok, ama neden bir tane Galatasaraylı’ya sorulmadı acaba tam olarak ne olduğu?

Bir tane bile Galatasaraylı yorumcu olmadığını söylemiş miydim?

Bunları incık cıncık anlatıyorum çünkü Ntvspor binasındaki toplantıda 3 örnek vermiştim ama “bu kadar örnek yetmez” gibi bir tavır takınmışlardı.

Son olarak bu yazıyı okuduğunu bildiğim Ntvspor mensuplarının dikkatini çekmek istiyorum. Galatasaray Sözlük’teki ntvspor başlığını baştan itibaren bir daha okuyun.
 İlk entrylerle son zamanlardaki entryler arasındaki farka çok dikkat edin. Galatasaray’lıların Ntvspor’un kuruluşunu nasıl coşkuyla karşıladığını, sonrasında nasıl cephe aldıklarını görün.
Nedenlerini iyi düşünün, ama çok iyi ve bu kampanyanın amacını da iyice anlayın.

3 yorum:

  1. ben takım turmıyorum .özgür buzbaş .bu tartışmayı anlamak mümkün değil.haberci ve muhabirim.

    YanıtlaSil
  2. scy.ids@gmail.com14 Mart 2011 16:26

    uzun biraz ; bir-iki parça:

    (ntvspor açık şu an; spor servisi'nin başlangıcı: merhaba, fenerbahçe-konyaspor maçıyla başlayalım. ve arkasından fenerbahçe maçının şakşakçı gazete başlıklarının dillendirilmesi.. tanım itibariyle spor servisi programı, eğer gündemin sıcak konularına değiniyorsa, öncelikle yöneticiler düzeyinde federasyon klüpler arasındaki tartışmalar gündem şu anda. bunlar hakkında akıllı analizler yerine; sabah-fotomaç'taki yazılar okunuyor; ve gökhan zan'ın tweet leri itibariyle, aykut kocaman'ın 'twitter da futbolculara saygılı davranılmalı' demeçleri söz konusu ediyor.)

    naçizane;

    nontvspor başlığı adı altında yapılan eleştiriler varlığı yadsınamayacak bir sorunu işaret etse de; söz konusu sorunun çözümü; eleştirilere kulak verilmesi isteniyorsa yöntem konusunda daha efektif seçimler yapmalısınız.

    söz konusu sıkıntıya dikkat çekilmesi amacıyla notntvspor başlığı altında blogger/twitter gibi platformlarda meseleyi tartışmak güzel; fakat eksik kalıyor. şu anda meseleyi sadece tartışıyorsunuz (bildiğim kadarıyla). ntvspor; ntv kurumunun parçası, dev gibi bir medya şirketi. spor konusunda tv ve internette bilgi aktarma hacmi itibariyle türkiye de en çok takip edilen platformlardan biri. dolayısıyla, internet ve tv üstündeki yayınlarını/organizasyonlarını finanse etmek için ihtiyaç duyduğu maddi kaynakları pek de sekteye uğramıyor nontvspor adı altında eleştirilirken. yani paylaşılan fikirler, dikkat çekilen şeyler çok güzel de; bir amaca hizmet etmedikten sonra ne olacak? rıdvan dilmen çıkıp gene aynı lafları edecek; %100 futbol yapımcı ekibinin sunduğu içerik değişmeyecek.

    en yapıcı şey şu; memnun değil misin? kanalı değiştir; tatmin edici olan kanalı yahut portalı tüket. ha diğer kanallardaki programlar çok mu zengin içerik bakımından? hayır. kül suratlı göbekli adamlar futbol dışında her türlü tartışma çekişmenin döndüğü ucuz programlardakayıtlı numaralarında programın canlı bağlantı numarası bulunan yöneticilerle kavga ediyorlar. bunun gibi nispeten etik olarak zayıf kalmış; tüketiciye zengin bir içerik sunmaktan aciz programlar varken; tüketilecek bir alternatif yokken ne yapılabilir? kanalı değiştirmek yeterli olmaz tabii.

    daha da yapıcı; emek isteyen bir çözüm var aslında. öncesinde bir şeyden bahsetmek lazım. bilinen şey, gene de; özellikle dijital medyanın sınırlarının zorlandığı avrupa'da gerçekleşen ve türkiye de de olmaya başlayan bir şey var.

    bilgiyi dağıtma tekelinin, büyük medya şirketlerinden serbest gazeteci tanımına yakın blog yazarlarının çabalarıyla dağılmaya başlaması. Bilgi, kişiselleştirilmiş şekillerde derlenmiş kaynaklar itibariyle dağıtılıyor artık. Yani; yazılı basın üretebilmesi için eline dev kaynaklar bulunan milliyet spor değil tek muhtaç olduğunuz; internette o milliyet spor yazarlarının yapmaya tenezzül etmediği araştırmaları yapıyor bazı arkadaşlar ve bunları internet üstünden yayınlıyorlar. bazılarının üslubu da kuvvetli, oturaklı! haliyle medya devlerinin bunun gibi arızalarına maruz kalmak yerine kişisel seçimlerinizle daha sağlıklı bilgi edinebiliyorsunuz. e elde bu insanlar varsa (yani insan kaynağı) paragraf başındaki yapıcı çözümün adını koymak çok basit.

    YanıtlaSil
  3. scy.ids@gmail.com14 Mart 2011 16:27

    kendi portalınızı yaratın.

    nasıl mı olacak? web tasarım tecrübem itibariyle; teknik alt yapı itibariyle; belirli bir sayıya sahip ağır top(ahahah pardon) blog yazarının çekip çevirdiği; haberi yapılacak mesele hakkında www.reddit.com gibi bir sistem geliştirilmesi gayet mümkün. yazar olarak birkaç insanın başlangıçta sıkı takip edilen blogculardan seçilmesi ve olayın reklamının iyi yapılması durumunda takipçi kitle yaklaşık olarak 1 ay içinde oluşturulabilir.

    ntvspor zaten buna yakın profil açılan bir mekanı var; fakat 1.ntvspor şemsiyesi altında olduğu için kullanıcılar ve üretilecek içerik ister istemez bir kontrol mekanizmasına dahil. e bağımsız olun diye paralıyor bu satırların yazarı zaten kendisini!

    tabii ki tavsiye ettiğim iş büyük çaplı iş; düşünülecek şey çok var. bu yazının okunup okunmayacağını / yahut herhangi birinin kafa yorup yormayacağı meçhul.

    süleyman seba'nın çok da yakın zamanda ettiği zehir gibi bir laf var:

    'Beşiktaş İçin Bişeyler Yapmak İstiyorsanız Kimsenin Adamı olmayın'

    beşiktaşı çıkarın istediğinizi koyun. sıkıntınız varsa kimsenin adamı olmayın. ve icraatınızı (spor medyası için içerik üretimi) gerçekleştirin. çok daha yapıcı ve aktif olursunuz.

    saygılarımı sunarım.

    YanıtlaSil